Soru: Hocam, evleneceğimiz kişinin bizim hiç bir irademiz olmaksızın kaderimizde yazılı olduğu ve değişmeyeceği doğru mudur? yoksa cüz-i irademizin, dualarımızın belirleyici bir rolü var mıdır?
Cevap: Kader bir kanundur. Kanun ile yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız aynı şey değildir.
Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız kader kanununa uygundur, o kanun ile yazılır. Ama o kanunun kendisi değildir.
Birinci mesela: Bir adam hırsızlık yapsa ve hapse girse, "anayasada benim hapse girmem yazılıymış bu yüzden hapse girdim" demesi hem doğrudur hem yanlış.
Doğrudur, eğer şu manayı kastediyorsa: ben hırsızlık yaparsam hapse gireceğim diye bir kanun var.
Yanlıştır eğer şu manayı kastediyorsa: benim hiç tercih hakkım yoktu, hapse gireceğim zaten anayasada yazılıydı.
Kaldı ki anayasada o adamın hapse gireceği yazmaz, anayasaki hükümler hırsızlık yapanın hapse gireceğini yazar.
Kader bir kitap değildir, bir kalemdir.
İkinci mesela: Süper Mario oyunu oynuyorsunuz. O oyunun düzeninden, hadiselerin belirli bir hikmetle karşınıza gelmesinden anlarsınız ki bu oyunun güzel bir kodu var. Ve bu kodu yazan zeki ve bilgili bir programcı var. Herşey belli bir ölçü ile geldiği için demek bu oyunda kader var. İşte o oyunun kaderi o oyunun kodudur. O kod zaman üstüdür. Yani siz oyun oynarken kod değişmez. Fakat o kod sizin canavarı yenip prensesi kurtaramayacağınızı kesin olarak belirlemez. Sizin canavarı yenmeniz o kod ile belirlenir ama kod sizi zorlamaz. Kod değişmese bile karşınıza çıkacak engelleri aşıp aşamayacağıız, bir nevi dua hükmünde olan joystick kontrolünüze bağlıdır.
Velhasıl, hayatta karşımıza çıkan hadiseler de bu minvaldedir, ama tabi çok daha komplekstir. Kader bize der ki, "sen adam ol ki kader sana hayırlar yazsın, dua et ki kader sana yazılmış müsibetleri hükümden kaldırsın".
İşte irademizin bir eline duayı veririz ki kader kalemi ile Cenab-ı Allah bize hayırlar yaza...
Diğer eline de istiğfarı veririz ki kader kalemi ile Cenab-ı Rahman şerlerden koruya...